3 Nisan 2015 Cuma

Möbius Şeridi


                                       MÖBİUS ŞERİDİ

                                                            


       Möbius şeridi normal bir şeridin bir ucunu 180 derece çevirip diğer ucuna eklemeyle oluşturulan bir şerittir. Özelliği bu şeritten aynı boyda bir şerit daha elde edilecek şekilde kesildiğinde şeridin ikiye ayrılması yerine daha da uzamasıdır. 

 


Bir diğer ilgi çekici özelliği ise şeridin herhangi bir noktasından bir çizgi çizilmeye başlanıldığında ve o noktaya geri dönüldüğünde çizginin şeridin alt üst farketmeden her yüzeyde var olmasıdır. Bu şekilde şeridin tek yüzlü olduğu ispatlanır.  




Möbius şeridi 1858 yılında August Ferdinand Möbius tarafından bulunmuş olup matematikçi ve sanat adamı olan Escher tarafından tanınmıştır. Escher bu alanda birçok çalışma yapmıştır; 







Ayrıca bilim ve sanatı bir araya getiren Türk heykeltıraş İlhan Koman da bu şerit için önemli çalışmalar oluşturmuştur. 


Möbius şeridi ne kadar basit bir şekil gibi görünse de düşündükçe genişleyen bir evrendir. Sokrates'in "Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir." sözü bu şerit içinde söylenebilir. Kimileri için zamanın bükülüşünü gösterir. Aynı zamanda bu şerit, varoluşta insanoğlunun bildiği kısım olarak tanımlanan 'Evren' için de bir kanıt oluşturmaktadır. Evrenin sırları hakkında paradokslar da oluşturabilir.








 


                                         

2 Şubat 2014 Pazar

Haberler


Yazarın Notu: Öncelikle on beş tatilinizin iyi geçmesini dilerim. Bu tatil sırasında dinlenmek, eylenmek gerekir. Bu yüzden pek vaktinizi almayacak kısa teknoloji haberleri ile size bilimden gelişmeleri ileteceğim.

Not 1: Matematik Korkusunu Yenmek

Chigo Üniversitesi'nden bilim adamları matematik korkusu yaşayan insanlar üzerinde beyin görüntüleme teknolojisini kullanarak yaptıkları bir araştırmada bazı öğrencilerin nasıl matematik korkusunu yenip başarı elde ettiklerine dair ipuçları elde etti.

Araştırmacılar matematikten çok korkan insanlarda, matematikteki başarı ile beynin frontal ve parietal loblarındaki bazı bölgelerin oluşturduğu  oluşturduğu, dikkatin kontrol edilmesinde ve olumsuz duyguların denetlenmesinde işlev gören bir ağın etkinliği olduğunu buldu. Bu tepkimeler tam da matematik görürken ortaya çıkıyordu. Bu tepkiler üzerinde edilebilecek bir kontrol ile gelcekte matematikte daha başarılı insanlar olabilir.

Not 2: Gözlerde Elektronik Ekran

Biyomühendisler elektronik ekran içeren ilk kontek lensi icat ettiler. Bu lenslerin insanlar için güvenli olup olmadığını öğrenmek için ilk bir tavşan üzerinde denildi. yapılan çalışmada lenslerin tavşan için hiçbir olumsuz etki bulundurmadığı gözlendi. New Scientist dergisinde yayımlanan bu çalışmada ekran çözünürlüğünün 1 piksel olduğu ve daha yüksek çözünürlük çin çalışıldığı belirtildi. lens anestezi yoluyla tavşana takılmış ve çıkarılmış olup hiçbir zararı olmadığı görülmüştür.

Not 3: Sayborg Tarzı Beyin İmplantasyonu 


İsaril'de Tel Aviv Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada bir farenin beyin dokusu bilgisayar çipi (mikrodevresi) ile değiştirildi. Bu teknolojinin bir gün insanların zarar görmüş yapılarında da kullanabileceği düşünülüyor. Günümüzde sadece bilim kurgu tarzı filmlerde karşılaştığımız sibernetik organizmayı, yani vücudunun tamamı yada bir kısmı elektornikmekanik aletlerle değişmiş olan canlıyı gelecekte görebilmemez mümkün olabilir.

Not 4: Dünyanın En Hafif Malzemesi:

Kaliforniya Üniversitesi HRL laboratuvarı'ndan ve Kaliforniya Teknolojisi Enstitüsü'nde yapılan bir araştırma sonucu 0,9 mg/cc yoğunluğunda, yapay köpükten yaklaşık 100 kat daha hafif bir malzeme geliştirdi. Bu malzeme, dünyanın en hafif malzemesi, Nanometre, mikro ve milimetre ölçeğinde %99,99'u hava, %0,01katı olan bu yeni malzeme, insan saçından 1000 kat ince duvar kalınlığına sahip ince boş tüplerin birbirine kafes şeklinde bağlanmasıyla üretilmiş.



Savuma Araştırma Projeleri Ajansı için geliştirilen malzeme ısı yalıtımında, pil elektrotlarında ve akustikte, titreşim veya şok enerjisi emilimi amacıyla kullanılabilecek. Kendine özgü mikro-kafes gözeli yapılı bu yeni malzeme sayesinde, hafif malzeme sınırlarının yeniden tanımlanacağı düşünülüyor.

Tatilde izleyebileceğiniz videolar: 



14 Ocak 2014 Salı

Challenger Faciası

Yazarın Notu: Birçok kişi aya ilk defa ayak basan insanı duymuştur. Ve uzaya Nasa tarafından gönderilen insanları da bilirler. Peki bu kişiler her fırlatmanın başarılı olduğunu mu zannediyor. Yoksa onlar Challenger Faciasını duymadılar mı? Hazır "Mars Kolonisi" gündemdeyken bu konuya bir değinelim.

                                                      CHALLENGER FACİASI

Nasanın bu 3.uzay gemisiydi , Columbia isimli uzay mekiği infilak ettikten sonra bunu yaptırdı. Sıra ST-5 'De'idi. 7 Profesyonel Astronot Ve 1 Sivil Öğretmen , Öğretmen Dünyada bir ilki gerçekleştirerek öğrencilerine uzaydan ders vericekti. Aslında bu proje arasında birçok aksilik çıkmıştır.

 Sanki bu aksilikler birer uyarıcıydı, fırlatmanın yapılmaması gerektiğini söylüyordu. 


Nasa 1986 yılında ne gece nede kChallenger Uzay Mekiği İsimli Görevinde hep hava yağmurlu ve kışdı.ışın bir uçuş yapmamıştı. Şansına hep uçuş yaptığı zamanlar güneşli ve sabah'idi.  Challenger Uzay Mekiği İsimli Görev'de hep hava yağmurlu ve kışdı. 

Gelişen Aksilikler:
1) Nasa hava soğuk olduğundan dolayı görevi erteledi. 
2) Uzay mekiğinin kapısının kolunda bir sorun olduğundan kapı kapanmıyordu. Kapının kolunu testere ile kestiler ancak yine hava soğuk olduğundan ertelendi.
3) Uzay platformunun altında buz kitleleri vardı ve bu kalkarken bir problem yaratabilirdi.
4) Katı iticiyi 30000 santigrata kadar erimeden tutabilen O-RİNG isimli parça onu yapan firmadaki bir mühendis tarafından "soğuğa dayanamaz" görüşünü alsada NASA bu mühendisi dikkate almamıştı. 

Bu Aksilikler Olduğu Halde Neden Görev İptal Olmadı?
Astronotlar arasında ilk kez bir öğretmen olduğu için NASA'nın bu görevi halk tarafından sabırsızlıkla bekleniyordu. O dönemin 'Amerika Başkan Adayı' NASA'ya bu görevin geciktirilmesi ile ilgili rahatsızlığını şu şekilde iletti; " Ben milletime söz verdim, siz süreyi uzatarak oylarımı yok ediyorsunuz. Yarın bu mekik kalkmaz ise kuruluşunuz kapattırırım." dedi. NASA bunun üzerine "Siz hiç merak etmeyin mekik yarın kalkıyor." demiş ve ertesi sabah fırlatma başlamıştır.

Fırlatma Anı Ve Facianın Gerçekleşimi:
Tüm hazırlıklar yapılmış, ateşleme sürecine başlanılmıştı. fakat bu sırada kimsenin fark etmediği bir olay vardı. Katı Yakıt Tankı'nın altından kara bir duman yükseliyordu. ve bu normal değildi.

 

Kalkış sırasında dumanların yerini alevler alıyordu ve alevler bir göz kırpması kadar kısa bir sürede büyüdü.
Payandalardan biri, yakıt tankındaki alevlerin ısıyı 3090 dereceye çıkarmasıyla bir anda ısınıp, dayanıksızlaştı.
64.7. saniyede, dış yakıt tankında ilk alevler görüldü ve alevlerin rengi değişti. Dış tankta depolanan likit hidrojenin katı yakıt tankındaki alevlerle birleşmesi bu renk değişimine sebep olmuştu.

"Ölümcül" olan bütün reaksiyonlar 2 saniyeden daha kısa bir sürede gerçekleşti. Katı yakıt tankı ve dış tankı bağlayan payanda cehennem sıcağıyla ivmeye daha fazla dayanamadı ve kırıldı.
Böylece katı yakıt tankı kontrolden çıkarak savrulmaya başladı.
Savrulan katı yakıt tankı Challenger'ın kanatlarına çarptı ve onların alev almasına sebep oldu. Fotoğrafta okyanusun dibine dağılmış enkaz parçalarından biri görülüyor.
 Dış tankın ateşler yüzünden zayıf düşmesiyle, tankın altındaki "çatı" yapısı zarar gördü. Mekik enkazının yayıldığı kilometrelerce karelik alandan toplanma işlemi çok uzun bir süre aldı. Tankın yırtılmasıyla içerisindeki sıvı hidrojen boşalmaya başladı. Hidrojenin ani boşalmasıyla oluşan güç, hidrojen tankını oksijen tankına fırlattı.
İki tankın çarpışmasının hemen ardından, 73.14. saniyede bütün yapı dağıldı ve devasa bir patlama oldu. Challenger patlama anında 14 kilometre yükseklikte ve Mach 1.92 hızında (saatte 2370 km) seyrediyordu.
 Patlama her ne kadar bir süre gökyüzünde kendini göstersede içerisindeki yedi astronot için mecaraları çoktan bitmişti...
Geriye sadece bu resim kaldı... fakat bu tek bir facia olarak kalmadı da...



6 Ocak 2014 Pazartesi

Amele Yazar

Ben Zehra.Çaçoronun yazarlarından biriyim.Kendimi tanıtmak için biraz geç oldu ama okurlarımız affetsin.Ben edebiyata meraklı felsefik yaşam tarzı olan biriyim yazmayı seviyorum.Bunun yanında bilime büyük ilgi duyuyorum.Hayatım boyunca sıfır sayısının gizemli olduğunu düşündüm ve bunun üzerine bir çok fikir edindim yakın zamanda sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.Bu arada uzun yazıları sevmem kısa yazılar yazarım.Okurlarımıza saygılar :))

31 Aralık 2013 Salı

2013'ün İcatları MUTLU YILLAR :))

Yazarın Notu: öncellikle hepinize mutlu yıllar sevgili okurlarım. Bu gün yeni bir yıla gireceğiz. Ama bundan önce geçmekte olan 2013 yılındaki daha önce bahsetmediğimiz bilimsel gelişmelerden bir kaçını size aktarmak istiyorum.

                                           2013’ÜN EN BÜYÜK İCATLARI



                                                1) Solar Hidrojen Gazı üretimi:
Sadece güneş ışığı ve atık su kullanan cihaz ile sürdürülebilir enerji kaynağı olarak hidrojen gazı elde etmek mümkün.
 
2) 3D Yazıcılı Protez Kol:
3D baskı bize karmaşık, optimize edilmiş şekiller yapma özgürlüğünü verir ve özellikle protez bekleyen hastalara uygun protezlerin üretilmesine olanak sağlar.
  
 

3) Ultra-Every Dry
Ultra-Every Dry adlı ürün nanoteknoloji ile üretilen ve püskürtüldüğü yerde hava bariyeri oluşturarak yüzeylerde tutunmayı ortadan kaldırmakta. Ürün en önemli artısı ise benzer ürünlere göre aşınma seviyesinin oldukça az olması.




                                  4) Yağmur Damlalarından Elektrik Santrali:
MIT’deki araştırmacılar şans eseri, süperhidrofobik bir yüze üzerine düşen ve ardından yüzeyden uzaklaşan şu damlalarının elektrik yükü taşıdığını tespit ettiler. Keşfin çok daha verimli enerji santrallerini mümkün kılacağı belirtildi.



5) Nano Çip:
Bilim adamları bilim ve tıp alanında kullanılabilecek daha küçük ve daha ucuz parçacık hızlandırıcıları üretmeyi başardı. Lazer sistemi kullanılarak nano parçacıklardan oluşan cam çip üzerinde elektron iletimini 10 kat daha hızlı hale getirildi. Üretilen çipin boyutu bir pirinç tanesinden daha küçük ve diğer çiple göre üretim maliyeti daha düşük olacak.

                                                6) Tercüman Gözlük:
NTT Docomo tarafından geliştirilen bu cihaz, farklı dillere sahip izleyiciler için özel menüler oluşturabilecek, ayrıca yabancı turistler içinde rehberlik edebilecek. Artırılmış Gerçeklik Gözlükleri karakter tanıma teknolojisi ile yurt dışına seyahat edenler için otel, restoran menüleri ve diğerleri ve benzeri konularda kullanıcılar için anlık dil çeviri sağlamakta. Yüz tanıma sistemi sayesinde kayıtlı olan ve/veya belirlenen kişilerin ve bilgilerinin tanımlanması yapılabilecek.



                            BENCE YILLARIN EN İYİ İCADI HEP BU KALMALI: